HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİ VE BARIŞI DAHA FAZLA SAVUNALIM!

HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİ  VE BARIŞI DAHA FAZLA SAVUNALIM!

 

Ortadoğu’da, ülkemizin yanı başındaki komşularında savaşın en vahşi yüzü sergilenmekte, mezhepsel ve dinsel farklılıklar çatışmaların ana odağı haline getirilerek, savaş en barbarca yöntemlerle sürdürülmektedir. Bu çatışmalarda bölge halkalarına yönelik yok etme ve kıyım politikaları uygulanmaktadır. Binlerce yıldır bulundukları bölgede yaşayan halklar yerlerinden yurtlarından edilmiş ve halkların çoğu ülkemiz sınırları içerisinde geçerek sığınmak durumunda kalmıştır.

 

Bugün Kobani ekseninde günlerdir devam eden çatışmalar ülkemizi çok ciddi şekilde etkilemiştir. Kobani’deki tehdidin her geçen gün artması, var olup yok olma arasında giden bir savaşın sınırımıza çok yakın bir yerde nüksetmesi insani bir krize yol açmıştır. Kobani üzerinde kurulan hesaplar ve sınır hattında dengelerin değişecek olması ülkemizin bölge halkının geleceğini yakından ilgilendirmektedir.

 

Ülkemizin yanı başında devam eden yangının ülkemizi ve bölgede yaşayan halkımızı etkilememesi mümkün değildir, keza olmamıştır. En başta bölge insanımızın ve tüm yurdu ilgilendiren bu hadisede hükümetin çok hassas yaklaşması ve açıklamalarda bulunması, siyasi aktörlerin sağduyulu yaklaşımlarıyla ele alınması gerekirken maalesef kriz iyi yönetilememiş ve yurdun genelindeki protestolar ve çatışmalarda 35 insanımız hayatını kaybetmiştir.

 

Bugün en büyük tehdit kardeş halkları birbirine kırdırmaya, çözüm sürecinin oluşturduğu barış iklimine yönelik saldırı ve provokatif eylemlerdir.  Bunun için ülkemizde meshepsel ve etnik temelde çatışmalara dönüşebilecek provokasyonları önününe geçilmesi için başta hükümete ve siyasal aktörlere büyük sorumluluklar düşmektedir.  Çatışma ve kavga dilinin hiç kimseye yararı getirmediği ortadadır ve bu dil devam ettikçe her türlü provakasyona malzeme olacak, halkımızın canına ve malına zarar gelmesini doğuracaktır.

 

Bu konudaki en büyük kaygımız da çözüm sürecini baltalayacak gelişmelerin yaşanıyor olmasıdır. Çözüm sürecinin selameti için, her türlü provakatif gelişmelere rağmen tarafların sonuna kadar diyalog kanallarını kullanmaları en  yararlı çözüm olacaktır.

 

Hükümetin dış politika hedefleri iç politikanın iflasına, onarılamaz hasarlara yol açmaktadır. İç barışı heba edecek bir dış politikanın devam etmesi mümkün değildir. Bunun için barış içinde ve kardeşçe yaşayabileceğimiz, demokratik bir toplumun inşasına zarar verecek her türlü politikadan vazgeçilmelidir.

 

Bunun için halkımızın bu hassas dönemde her  türlü provokasyon karşısında sağduyulu yaklaşımı elinden bırakmaması çok önemlidir. Provokasyonlara ve tahriklere verilecek en güzel cevap ise,  Türkü ve Kürdüyle kardeşliği ve barışı daha fazla savunmak ve hatırlatmak olacaktır.   

 

 

 

DERİTEKS SENDİKASI

YÖNETİM KURULU


Yorumlar
Bu Bölüme Henüz Yorum Yapılmamıştır.

SENDİKALI OL GÜÇLÜ OL!